Posts Tagged With: Allah göktedir

Ibn Teymiyye ve arş’ın yaratılmamış olması! (2)

2. MİNHACU-S SUNNE NEBEVİYYE:

O kitapta geçen bir tane ibaresi aynen şöyledir:
فإن قلتم لنا قد قلتم بقيام الحوادث بالرب قلنا لكم نعم وهذا قولنا الذي دل عليه الشرع والعقل

Tercümesi: “Eğer bize derseniz: ‘Siz hadislerin (mahlûkatların) Rabb-ul Alemin’in zatında kaim olduğunu söylediniz.’ Biz de deriz: ‘Evet bu, bizim akıl ve şeraitin delalet ettiği görüşümüzdür

(((DEĞERLİ KARDEŞLERİM; MAHLÛKATLARIN RABB-UL ALEMİN’İN ZATINDA KAİM OLMASI DEMEK: YANİ ALLAH U TEALA KENDİ ZATINA SONRADAN OLAN (YARATILMIŞ) SIFATLAR KABUL EDER. ÖRNEĞİN; BİZ BİR ŞEYİ BİLMİYORUZ CAHİLİZ, SONRA OKUYA OKUYA ONU ÖĞRENİR İLİM ELDE EDERİZ.
ALLAH U TEALA BU SIFATLARDAN MÜNEZZEHTİR !!! )))

-> ŞUNA DA DİKKATİNİZİ ÇEKEYİM; İBN TEYMİYYE BU BİZİM SÖZÜMÜZDÜR DİYOR VE BU İNANÇ KÜFÜR GEREKTİREN BİR İNANÇTIR. İBN TEYMİYYE SEVERLER, BUNU BİLDİKLERİ İÇİN BU İBAREYİ TAHRİF ETMİŞLERDİR.
(KULNA: DERİZ) dediği ibareyi, (KALU: DERLER) diye değiştirmişlerdir.

Categories: Ibn Teymiyye | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Nüzul hadisi

Fethu’l-Bârî’de (3/25) şöyle denmiştir: 

“İnme”nin manâsında ihtilâf edilmiş ve ortaya birtakım görüşler çıkmıştır:

1): Kimileri onu/inmeyi zâhiri ve hakîkati üzere kabûl etmişlerdir. Bunlar, müşebbihedir/Allah’ı kullarına benzetenlerdir. Allah onların i’tikadlarından yücedir.

2):Kimileri bu husûstaki hadîslerin tamâmını sahîh olduğunu inkâr etmişlerdir. Bunlar, Hâricîler ve Mu’tezile’dir. Bu görüş mükâberedir /yanlışta olduğunu bildiği halde hak ve hakîkat karşısında inâd edip direnmektir.

3): Kimileri bunları, icmâl yolu üzere/tafsîlâta girmeden, Allâh Teâlâ’yı keyfiyyetden ve teşbîhden pâk tutarak bunlara îmân ederek geldikleri gibi kabûl edip geçerli kılmaktadırlar. Bunlar Selef’in cumhûrudur/ çoğudur. Bu inancı Beyhakî ve diğerleri dört imâmdan, Ebû Hanîfe, Mâlik, Şâfiî ve Ahmed İbnü Hanbel’den, iki Süfyân’dan (Süfyân-ı Sevrî ve Süfyân İbnü ‘Uyeyne’den, İki Hammâd’dan /Hammâd İbnü Süleymân (veya Zeyd) ve Hammâd İbnü Seleme’den, Evzâî, Leys ve başkalarından naklettiler.

4): Kimileri lâyık olacak ve Arap dilinde kullanılan bir şekilde te’vîl etmişlerdir.

5): Kimileri te’vîlde o kadar ileriye gitmişlerdir ki, nihâyet iş bir çeşit tahrîf haddine varmıştır.

6): Kimileri de Arap dilinde kullanılan ve yakın olan te’vîl ile uzak ve (Ehl-i Sünnet tarafından) terkedilmiş olan te’vîllerin arasını ayırmış, bazı(nasslar)da te’vîl yapmış, bazılarında da işi Allah’a bırakmışlardır. Mâlik’den nakledilen de budur. Muteahhirûn’dan İbnü Dekîk el-‘Îd bu görüşte kesin görüş bildirdi. Beyhekî, “bu görüşlerin en sâlimi/sağlamı, Sâdık/sözünde doğru olan Nebi (sallallâhu aleyhi vesellem)’den bir şey/açıklama gelmedikçe bilâ keyf/nasılsız îmân etmek ve anlatılmak istenen ma’nâ hakkında susmaktır. Gelirse ona gidilir” dedi.

Umdetü’l-Kârî’de (3/623) şöyle denilmiştir: 

Şüphe yok ki, nüzûl /inmek cismin üstten alta intikâlidir ve Allah bundan münezzehdir. Nüzûl hakkında gelen rivâyetler Müteşâbihâttandırlar. Onlar(ın an-laşılması) husûsunda âlimler iki kısımdırlar:

Birincisi, Müfevvıda/(ne demek olduğunu Allah’a) bırakanlar. Onlara îmân eder, te’vîllerini Allah’a bırakırlar. Bununla beraber Allah’ı noksân sıfatlardan kesin olarak tenzîh ederler.

İkincisi de Müevvile(te’vîl edenler)’dir. Onları yerler(in)e göre lâyık oldukları şekilde te’vîl ederler. Bu sebeble onlar “Allah’ın iner” (hadîsin)in manasının “Allah’ın emri iner,” yahut “melekleri (iner)”, veya bunun istiâre olduğunu ve ma’nâsının duâ edenlere bolca lütûfta bulunmak ve duâlarını kabûl etmek v.b. demek olduğunu söylemekle te’vîl ettiler.

Hattâbî şöyle dedi: Bu hadîs sıfât hadislerindendir. Selef’in bunun/bu hadîsin hakkındaki mezhebi /gittikleri yol, ona îmân etmek, onu zâhirleri üzere icrâ etmek ve keyfiyeti/nasıl oluşu ondan nefyetmektir. Hiçbir şey O’nun gibi değildir. Ve O, hakkıyla işiten ve hakkıyla görendir.

Kadı Beydâvî şöyle demiştir: Kat’î olan aklî delîllerle O’nun cisim ol-mak ve bir mekânda bulunmaktan münezzeh olduğu sübût bulunca, O’na, “bir yerden daha aşağı bir yere intikal” ma’nâsında olan “nüzûl” imkânsız olur. O halde (Nüzûl ile) murâd edilen rahmetinin nûrudur

Categories: Istiva/tevil | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Imam Kurtubi, “Aliy” hakkında! (Bakara 255)

kurtubi bakara 255 kapak kurtubi bakara 255

Maliki alimlerinden Ebu Abdillah El Kurtubi (600-671 h/1204-1274 m) “Ayetul Kursi”ni tefsir ederken “El Aliy” (yüce) kelimesinin izahında diyor:

“O Alîydir.” Bununla kadrin ve konumun yüksekliği anlatılmak istenir. Me­kân itibariyle yükseklik değil. Çünkü yüce Allah mekân tutmaktan münez­zehtir.

Categories: Istiva/tevil | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Ibn Teymiyye’nin Allahı Arş’ oturtması ve yaninda peygamberimize yer bırakması !!

nehr mad
Ebu Hayyan el-Endülüsi “Nehr” adlı tefsir kitabında Allahü Teala’nın “Kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır”(bakara 255) buyurduğu ayet-i celilenin manasındaki demecinin sureti:

Şüphesiz cağdaşımız Ahmed b. Teymiyye’nin kendi el yazısıyla yazdığı “Kitabü’l- Arş” adlı kitabinda şöyle görüp okudum:

“gercekten Allah, Kürsü üzerinde OTURUYOR, O’nunla beraber oturacak kadar bir yer de Resulullah’a(sav) bırakmıştır”. Bu kitabı meydana çıkarmak için, et-Tac Muhammed b. Ali b. Abdülhak şöyle bir yöntem kullanmıştır: Güya, kendisinin de bu hususta aynı fikirde olduğunu Ibn Teymiyye’ye açıklamış ve o şekilde elinden kitabi almış. Biz de bu konuyu oradan okuduk.

—————————

Bu keşf ez zunun adli eserin 2. cildi 1438.sayfasinda ve Beraat’ul Eşariyyin eserin 403-404. sayfadada gecmektedir.

Zahid el Kevseri:

“es_Seyf-us-Sakil” üzerine yaptığı tefsirinde(s. 85), Ez-Zahid el-Kevseri İbn Teymiyye’nin bu sözlerinin atlanmasının(söylenmemesinden bahsediyor) mantığını açıklayarak, şöyle söyledi:

es-Sa’de nin editörü, Printing House bana onu çok çirkin bulduğunu ve islam düşmanları onu kullanmasın diye metinden çıkardığını söyledi. Ondan sonra eksiğini telafi etmek için ve müslümanlara olan samimiyetinden dolayı, benden onu buraya kaydetmemi istedi

Categories: Ibn Teymiyye | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

WordPress.com'da Blog Oluşturun.