Tahrifler

İmam Eş’ariye isnad edilen iftiralar!

Mütezile, Mücessime ve diğer bazı taifeler, Ebu’l-Hasan el-Eş’arı’ye iftira edip kendisi onlardan uzak olan fikirleri ona isnad etmişlerdir. Ustaz Ebu’l-Kasım el-Kuseyri<< sıkâyetu Ehli’s-Sünne Mana’Lehum mine’l-Mihne>> adli eserinde Eş’arı’yı müdafaa ederek bid’atçıların ona isnad eyledikleri şeylerden uzak tutmuştur. Bunların hepsi, Şubki’nin<<Tabakat>> adli eserinde yazılıdır. Hafız Ebu Bekir el-Beyh

aki de vezir Amidu’l-Kendiriye yazzdiği kitabında Ebu Hasan el-Eş’arı’yı müdafaa etmiş ve bu müdafaası yine Şubki’nin <<Tabakat>>ında zikredilmiştir.

Eş’arı ondan beri olduğu halde onu<<Safvan b. Cehm’in arkadaşıdır>> diye iddia edenlerden birisi de İbn Hazm’dir ki, bu konuyu eseri olan << El-Milel ve’n-Nihal>> de yazmıştır. Şubki, şöyle der:

İşte bu İbn Hazm başkasına dil uzatmakta cesaretlidir. Sırf kendi zannina göre tahkik etmeden başkasından bir şeyler nakleder. Bu kitabındaki sözleriyle, İslam alimlerine hücum etmiştir.

Eseri olan<< El-Milel ve’n-Nihal>> kitabı, kitapların en kötüsüdür. Onda, Ehli sünneti tahkir ettiği, onlardan rivayetleri sabit olmayan zayıf kavilleri kendilerine isnad eylediği ve söyledikleri sözleriyle onları kötülediği için, arkadaşlarımız öna uymaktan halkı men ettiler. Kitabında ehli sünnetin şeyi olan ebu’l hasan el esarı’nın şerefini küçültmüş, bir çok yerinde de onu tekfir etmeye az kalmıştır. İtikadında, esarı bir bidatçından başka bir kimse olmayıp bir çok yerde bidatçılığı ona açıkça isnad etmsitir. Kitaplarda yaptığım sıkı araştırmalara göre, İbn Hazm, Ebu’l Hasan el-Esarıyı yeterince tanıyamamış ve itikadi hakkında sahih bir nakil kendisine ulaşmamıştır.

Ancak, esariye iftira eden birçok kimselerin sözlerini ısıtıp inanmıştır. Hatta bununla da yetinmeyip onu ayıplamıştır. Bundan ve daha başka sebeplerden dolayı Ebu’l-Velid el-Bacı ve daha başka alimler, İbn Hazm’a çatıp beldesinden çıkarılmasına sebeb olmuşlardır. Halk tarafından, yazdığı kitaplarlar yakılmış ve hakkında yapılan hadiseler meşhur olarak kitaplara geçmmıştır. Burada Şubki’nin ibaresi sona erdi.

bende şunu derim ki:

Ebu’l hasan el-Eş’arı’nın hakkında İbn Hazm ile arkadaşlarının dedikleri sözler etkisiz olup, kaya parçasını parçalamak için başını kayaya vuran kimselere benzerler. Şüphesiz, İbn Hazm, Eş’ariden başka İslam alimlerine de dil uzatmıştır.

İşte bu nedenle Endülüs’ün zahidi Ebu’l-Abbas İbnu’l-Arif<< Haccac’ın kılıcı ile İbn Hazm’in dili, bu ümmetin zararı için öz iki kardeştirler>> demiştir.

İbn Hazm mütereddit, çürük akidelinin birisidir. Mütezile’nin Allah’ın sıfatları olmadığı akidelerine muvafakat ediyor. İslam akidesi hakkında ki itikadında birçok hatalar vardır. En çirkin ve faşid inancalarından biriş<< El-Milel ve’n-Nihal>> eserindeki, Allahü Teala’nın kendine çocuk edinmesi caiz olduğu tabiridir. Ve bu görüşüne Allahü Telaanın Kurani Kerimdeki<< eğer Allah(bilfarz) bir evlat edinmek isteseydi elbet yaratacağından dilediğini seçecekti>> mealindeki ayeti getirmiştir. Şeriat’ın füruiyatındaki hatalara gelince, sayılmıyacak kadar çoktur.

Kendisine aldananlara hayret veren<<muhalla>> adli kitabı mezkur hatalarla doludur. Mağrıb alimleri, adı geçen kitabı ve diğer kitaplarını tenkid ederek arapçal olan<<Muhalla>>(Süslenen) kitabın üzerine bir nokta koyup<<boşanan<< manasına gelmiştir. Muhammed b. Zerkünel Ensari el-İşbili’nin <<El-Muhalla firreddi ale’l-Muhalla)) diye bir reddiye yazmış olması, eserin hatalı olduğuna dair bir şahittir. Ebu’l-Velid el-Bacı’nın de, onu delillerle susturması, özellikle Mağrıp uleması ve genel olarak da doğu uleması nezdinde itibarını düşürdü.

[Ebu Hamid bin Merzuk, Bera’atü’l-Eş’ariyyîn, sayfa 95-96]

Categories: Tahrifler, Vehhabilik(tarih-hadis-alimler) | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Osman Ibn abdullah(ra)”MUHAMMED BİN ABDÜLVEHHAB ARİDİN TAĞUTUDUR”—VEHHABİ TAHRİFİ…!


Zamanında Bahreyn kadısı olan Hanbeli alimi Osman bin Abdillah bin Cami (v. 1240 h/1815 m), diğer bir Hanbeli alimi İbn Belbanın “Ehsarul Muhtasarat” adlı kitabına yazdığı “El Fevaidul Muntahabat” adlı şerhinde, Muhammed bin Abdül Vehhab hakkinda diyor ki:

فحينئذٍ تبيَّن لك فسادُ ما ذهَب إليه طاغيةُ العارضِ ابنُ عبدِ الوهابِ مِن نْهيِه عن رفْعِ اليدينِ بالدعاءِ بعد الفراغِ مِن الأذ

كارِ الواردةِ

“… Böylelikle, Arid bölgesinin tağutu olan (Muhammed) İbn Abdul Vehhabın, varid zikrleri etdikden sonra, dua ederken elleri kaldırmağı yasak etmesi görüşünün fasid olduğu sana açik oldu.”

Kaynak: Osman Ez Zubeyri: El Fevaidul Muntahabat:cilt 1/sayfa 207
Muessesetur Risale yayinevi

Arid, Necd bölgesinin bir kısmına verilen addır. Muhammed bin Abdil Vehhabı Aridin tağutu adlandıran Osman Ez Zubeyri, büyük Hanbeli alimi İbn Feyruzun yetişdirmesidir. İbn Feyruz, İbn Teymiyye hayranı olmasına bakmayarak onların harici görüşlerine karşi yazdığı reddiyeler sebebiyle, Muhammed bin Abdil Vehhab onu şahsen tekfir etmiş ve defalarla vehhabiler tarafindan suikasta maruz kalmışdır. Bu hadiseni hanbelilerin kendi kitablarında özellikle “Es Suhubul Vabile” adlı tercümeyi hal kitapında okumak mümkündür.

Bir şeyi de kaydetmekde fayda var ki, kitabın bahsedilen sayfasi tahrif edilerek, “Aridin tağutu” ifadesinin yerine noktalar koyulmuştur. Fakat, kitabın mukaddimesinde o sayfada o ifadenin olduğu bildiriliyor

Categories: Tahrifler | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

ŞEYH ABDULKADIR GEYLANİNİN(R.A) “El-Gunye li-talibi tarikil-hak” KİTABİNİ TAHRİFI

Değerli okuyucularimiz vehhabiler yine bir tahrifle ehli sünnete darbe indirmeye çalişmaktadirlar.Biz onlarin yaptiği tahrifleri belgeleriyle sizinle paylaşmaya devam ediyoruz.Gördüyünüz soldaki resim Şeyh Abdülkadir Geylani hazretlerinin “El-Gunye li-talibi tarikil-hak” adli kitabinin (ehli sünnet neşriyyati Tamir Insaniyat neşriyyati tarafindan pakistanda) neşr olunmuş kitabidir.kitabin 392 ci sayfasinda Abdülkadir Ceylani Hazretleri Teravih namazini 20 rekat olarak bildiriyor.
sağdaki resim ise Mektebi seudiyye adli vehhabi neşriyyati tarafindan pakistanda neşr edilmiş “El-Gunye li-talibi tarikil-hak” kitabidir.Kitabin 591 ci sayfasinda teravih namazi 11 rekat olarak(8+3(vitirde dahil olmakla)) gösterilmektedir..Kitaplari tahrif ederek kendi sapik fikirlerini yaymağa çalişan vehhabiler kendi iç yüzlerini göstermekte devam ediyorlar..konumuzu bir hadisle bitirelim,Peygamber efendimiz, teravihi, 8, 12 ve 20 rekat olarak da kılmıştır. İbni Abbas hazretleri bildiriyor ki, Resulullah, yatsıdan sonra, vitirden önce, 20 rekat namaz kıldıktan sonra, (Ramazanda 20 rekat teravih namazı kılanın, yirmi bin günahı affolur) buyurdu. (İ.E. Şeybe)
Teravihin yirmi rekat olduğuna inanmayanın sapık olduğu (Nur-ül-izah) şerhinde de yazılıdır.

Categories: Tahrifler, Teravih, Vehhabi Fitnesi | Etiketler: , , , , , , , , , ,

Ebu Ya’la’nin Hanbeli taifesinin üzerine sıçması!!


Hafiz Ibnü’l Esir’in < El-Kamil> adli eserinin Hicri 429 yılında vaki olan hadisler bahsindeki açıklaması:
Bu tarihde Ebu Ya’la(yukardaki ikinci cümledeki geçen alim)’nin kitabında Allahın sıfatlarından bahsederken kendisinin, Allah’ın cisim olduğunu itikat ettiği anlaşıldığı için, Bağdat alimleri onu inkar ettiler. Zahid olan Ebu’l-Hasanu’l-Kazvini, Bağdat’taki Mansur camii’ne gelerek bu kitabın konusu hakkında bir açıklama yaptı. Allah, zalimlerin uydurdukları sözlerinden çok uzaktır.

Hicri 458 yılında, vaki olan hadiseler bahsinde bu hususta şöyle der:

Ebu Ya’la oldu. O, Allah’ın sıfatları hakkında <Kitabu’s-Sıfat> adli kitabı telif etmiş; içine acayib görüşler almıştı. Kitabın çeşitli bablarında yaptığı tertib(ve açıklamalar) tecsime(Allah’a) cisim isnat etmesine) delalet ederki, Allah, dediği o sözlerden uzaktır.

İbn Temimi el-Hanbeli, der ki:

-Ebu Ya’la el-Ferra, Hanbeli taifesinin üzerine öyle bir sıçmış ki onu şu bile temizliyemez!

[Ebu Hamid bin Merzuk,Bera’atü’l-Eş’ariyyin,sh.42]

Categories: Istiva/Itikat, Istiva/tevil, Mezhep, Tahrifler, Vehhabi Fitnesi | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Ahmed b. Hanbel ‘in mezhebinde olmayan şeylerin,mezhebine sokulması!!


Ibnü’l-Cevzi’nin 1345 H. yilinda Et-Terraki matbaasinda basilan <Def-u Şübhetü’t-Tesbih> adli eserindeki acik ibaresi:

Bazı arkadaşlarımızın Usulü’d Din(Akaid) meselelerine yaramayacak şeyleri konuştuklarını gördüm. Ebu Abdullah b. Hamid ile arkadaşı kadı Ebu Ya’la ve İbnu’z- Zaguni bu konuda eserler yazmış, yazdıkları kitaplar dolaysiyle de Hanbeli mezhebini lekelemişlerdir. Onların bu eserlerinde avam seviyesine indiklerini gördüm. Yani ayet ve hadislerde bahsi geçen Allahın sıfatlarına zahire göre mana verdiler…

Bunlar aklın kabul etmediği sözleriyle avam tabakasını ikna etmeye çalışıyorlar. Ayet ve hadislerde geçen Allahın isim ve sıfatlarını, ne akla ne de nakle dayanan hiçbir ciddi delilleri olmadığı halde,zahire göre bunlar, Allahın sıfatlarıdır diye mana verip, tefsir ederek bidat  isimlerle o sıfatları adlandırıyorlar. Zahiri manalarını reddedip, Allaha vacip olan manaları isbat eden naslara, Allaha hadislik(sonradan olma) sıfat ve manaları icabeden zahir manalarının iptaline iltifat etmediler. O zahiri manalar, Allahın sıfat-ı fiiliyesi olduklarına kanaat etmeyerek ta ki sıfat-ı zatıyesidir dediler…..

Bununla beraber, kendileri güya bir şeyi Allaha benzetmekten veya benzetmeyi Allaha izafe etmekten kaçınıyorlar. Biz ehl-İ sünnet taifesindeniz diyorlar. Halbuki söyledikeri sözleri, açıkça teşbihtir(Allahı kainata benzetmektir) Bir kısım CAHİLLER de onların bu inançlarına uymuşlar. Hem onlara, hem imamlarına nasihat ederek derim ki:
Arkadaşlarım! Güya siz rivayetler için nakil sahibi olup Ahmed bin Hanbel’in tabilerisiniz. Büyük imamımız Ahmed bin Hanbel(Allah ona rahmet eylesin!) zamanının halifesi tarafından kamçılandığı halde, Kuran mahluk olup olmadığı hakkındaki inancı kendisine sorulunca, mahluk veya hadistir demedi. <dinde yeri olmiyan bir şeye nasıl hüküm vereceğim?> diyordu. Öyle ise mezhebinde olmayan bir şeyi icad etmekten sakının!……

Eğer sizler hadisi şerifleri (ve ayetleri) kabul edip manalarından konuşmayıp suküt ediyoruz demiş olsaydınız ,hiç kimse size itirazda bulunamaz ,inkar edemezdi.Fakat böyle hadisleri zahirine hamletmeniz çirkindir.Bu salih Selef Alim (Ahmed b. Hanbel) ‘in mezhebinde olmayan şeyi,mezhebine sokmayın! Mezhebine öyle çirkin ,ayıp şeyleri giydirdiniz ki herhangi bir Hanbeli ,kim olursa olsun (sizin yüzünüzden) Mücessimedir denilmektedir…..

[Ebu Hamid bin Merzuk,Bera’atü’l-Eş’ariyyin,sh.42-45]

Categories: Istiva/Itikat, Istiva/tevil, Tahrifler, Vehhabi Fitnesi | Etiketler: , , , , , , , , , , , , ,

Imamin(r.a) haberdarliği ve vehhabilerin “Tefsir es-Savi” tahrifi..!


“hakikaten seytan sizin dusmaninizdir szdei onu kendinize dusman edinin.o kendine uyanlari cehennem ehli olmaya davet eder”(fatir suresi 6) buyruluyor.

Imam Muhammed bin Savi el Maliki(ölüm yili hicri 1241(1825) yaklasik olarak 187 yil bundan önce)”Hashiat al-Allamah es-Savi” adli kitabinin Kuran tefsiri bölmesi olan “Tefsir el celaleyn”-de (Fatir suresi 6) ayet hakkinda buyuruyor ki:

“Bu ayet hadisleri ve ayetleri kendilerine uygun şekilde meşrulaşdirarak müslümanlari küfrle ittiham eden hariciler hakkinda nazil olmuşdur.(onlar müşrik ve kafirdiler).Bu günde biz Necdden çikan “El Vehhabiyye” isimli qrupu görüyoruz.Onlar doğru yolda olduklarini zannediyorlar ama onlar yalancidirlar ve seytanin devamçilaridirlar,şeytan onlara Allahin zikrini unutturuyor.Onlar hizbuş şeytandirlar.gayet açikdir ki,şeytanin devamçilari zelalet ehlidir ve biz Allaha onlari hidayete erdirmesi için dua ediyoruz.

İmam Es-Savi 187 yil bundan önce bizi Vehhabi fitnesine karşi uyarmiştir.İmam Es-Savi El Malikinin(r.a) bahsettiyi konu kendi orjinal kitabinda gösterilmişdir(resimde soldaki kitap)

.ŞİMDİ İSE VEHHABİ NEŞRİ “TEFSİR ES-SAVİ”NİN YENİ VERSİYONUNA BAKALİM(resimde sagdaki kitap)
Vehhabiler tarafindan neşredilen yeni tefsirde İmam Es-Savinin(r.a) fatir suresinin 6 ci ayetinin tefsirindeki vehhabileri Hizbuş şeytan adlandirdiği bölümün kitabdan çikarildiğini görüyoruz.İmam Es-Savinin(r.a) “Bu günde biz Necdden çikan “El Vehhabiyye” isimli qrupu görüyoruz.Onlar doğru yolda olduklarini zannediyorlar ama onlar yalancidirlar ” sözleri kitapdan çikarilmiştir!!

Bu yolla Vehhabiler kendi iç yüzlerini birdaha göstermiş oluyorlar

Categories: Tahrifler, Vehhabi Fitnesi | Etiketler: , , , , , , , , , ,

Vehhabilerin Süneni Tirmizi TAHRIFI!!


2890 – حدثنا محمد بن عبد الملك بن أبي الشوارب حدثنا يحيى بن عمرو بن مالك النكري عن أبيه عن أبي الجوزاء عن ابن عباس قال ضرب بعض أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم خباءه على قبر وهو لا يحسب أنه قبر فإذا فيه إنسان يقرأ سورة تبارك الذي بيده الملك حتى ختمها فأتى النبي صلى الله عليه وسلم فقال يا رسول الله إني ضربت خبائي على قبر وأنا لا أحسب أنه قبر فإذا فيه إنسان يقرأ سورة تبارك الملك حتى ختمها فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم هي المانعة هي المنجية تنجيه من عذاب القبر قال أبو عيسى هذا حديث حسن غريب من هذا الوجه وفي الباب عن أبي هريرة

MuhəmmEd ibn Abdül Malik ibn Ebiş-Şevarib – Yahya ibn Amr ibn Malik en-Nukri – babasindan – Ebil Ceuze – İbn Abbas (r.a.)

Peygamberin (s) ashabından biri kabir olduğunu bilmediyi bir kabrin üzerinde çadırını kurmuşdu. Birden kabirdeki adamın Mülk suresini sona kadar okuduğunu duydu. Buna sebeble de o, Peygamberin (s) yanına gelerek: “Ey Allahın Resulu! Kabir olduğunu bilmediyim bir yerde çadır kurmuşdum. Birden orada uyuyan adamın Mülk suresini sonuna kadar okuduğunu duydum… Buna cevab olarak Resulallah (s) dedi: Bu sure kurtarici ve engelleyicidir, onu okuyani kabir azabindan korur.

İmam Tirmizi(r.a) diyor ki: bu hadis Hasendir. Bu konuda Ebu Hüreyreden(r.a) de hadis nakledilmişdir.

Aşağıda gördüyünüz ise vehhabi nəşriyyati olan “Dar es-Selam” neşriyyatında neşrolunmuş “Sünen Tirmizi” kitabının 227-ci sayfasidir.

Gördüyünüz gibi onlar hadisin tercümesini tahrif ederek (arap dilinde olan) “Birden orada uyuyan adamın Mülk suresini sonuna kadar okuduğunu duydum…” yerine (ingiliz diline tercümede) “Ben kabrde adam olduğunu anladım ve Mülk suresini sona kadar okudum.” olarak deyişdirmişlerdir.

peki bunu neden yapmişlardir?çünki hadis onlarin batil akidelerine güçlü bir darbe indirmektedir

Categories: Tahrifler, Vehhabi Fitnesi | Etiketler: , , , , , , , ,

WordPress.com'da Blog Oluşturun.