Posts Tagged With: iftiralar

Tahrifler!

Bid’atçılar, Eş’âri ile diğer İslam alimlerinin kitaplarına, sayılamayacak kadar çok şeyleri gizlice ilave etmişlerdir. Mesela: İmam İbn Cerir et-Taberi’nin İsrâ/79. ayete yaptığı tefsir yerine kapalı bir ifade kullanarak ondan tecsim anlaşılan bir tabiri sokmuşlardır. Hindistan’da basılmış İmam Ebu’l-Hasan el-Eş’âri’nin El-İbane adlı eserine, teşbihi [Allahü teâlâyı mahlukata benzetmeyi] ifade eden şeyleri (**); Kurtubi’nin En’am/18. ayetine yaptığı tefsire ilave yapıp ondan teşbih anlaşılan tabirleri dercetmişlerdir. Mezkur tefsiri mütalaa eden kimse, ibarede çelişki olduğunu anlayacaktır. Teymiyyeciler de, Alusi’nin tefsirine çok şeyler ilave etmişlerdir. Hele kendini meşhur selefi diye lakaplandıran Münir Ağa’nın tabettiği tefsirde… Kendisi birçok kitap tabetmiş ve kitaplarda birçok fâsid yorumlarda bulunmuştur. Alusi’nin tefsirine gizlice soktuğu en önemli ibaresi, Maide/35. ayetin tefsirindedir. Orada söylediği uzun sözü mütalaa eden sonun evvelini nakzettiğini [çeliştiğini] anlar. Teşbih inancını, Seyyid Abdülkadir Geylâni’nin Gunye adlı eserine de gizlice sokmuşlardır.
Ulemanın eserlerinden sözlerini silip, tahrif etmişlerdir. Bu hususta Tacü’s-Sübki Tabakat kitabının cerh ve ta’dil kaidesinin altında, Basralı Ahmed b. Salih’in hal tercümesi bahsinde şöyle der: (…) Zamanımızdaki bazı Mücessime taifelerinin durumları o safhaya varmışdır ki, Nevevi’nin Sahih-i Müslim’e yazdığı şerhdeki müteşabih hadisler hakkındaki ibaresini şerhten çıkarıp yazmamışlardır. Zira, Nevevi’nin akidesi Eş’âriye akidesidir. Demek ki, bu kâtip Nevevi’nin inancından hoşlanmayıp müellifin dediğini yazmayı hazmedememiştir. Bence bu, büyük günahlardandır. Çünkü bu durum, şeriatı tahrif etmek, İslam alimlerinin eserlerine ve halkın ellerindeki İslami kitaplara karşı bir itimatsızlıktır ve itimatsızlık kapısını açmaktır. Allahü teâlâ böyle yapanı kötüleyip utandırsın! Öyle yapan kimsenin, Nevevi’nin şerhini yazmaya ve şerhin de ona ihtiyacı yoktu. Burada Tacü’s-Sübki’nin dedikleri sona erdi.
Ben de şunu derim ki: Alimlerin eserlerinden sözlerini silme bayrağını bu zamanda elinde tutan kimse Mecelletü’l-Menar’ın sahibidir. Yaptığı hataların bazıları şunlardır: Hocalarımızın hocası olan Muhaddis Falih ez-Zahiri, nakil eylediği (Encehu’l-mesai fi sıfati-yi’s-sâmi’ ve’l-vâi) adlı eserinin Ahkâmü’l-Mesâcid bahsinde, daha kitabı basılmadan önce, Muğni b. Kudametü’l-Hanbeli’den, ölen ve hayatta kalan evliyâ ve salih zatlardan tevessülün mübah olduğuna dair “İslamiyetin her dört mezheb sahipleri ittifak etmişlerdir” diye nakletmiştir. Bu (el-Menar) kitabını tabedince kitapta yazılı bu nakli yazmayıp içinden çıkardı. Ulemanın kelâmını tahrif etmesi, onlara iftira edip yermesi, kendi arzusuna ve İbni Teymiyyecilerin arzularına uygun olmayan meseleleri ve hadisleri kendi mecellesinde ve yorumlarında tahrif etmesi sayılamayacak kadar çoktur…

[Ebu Hamid bin Merzuk, Bera’atü’l-Eş’ariyyin min Akaidi’l-Muhâlifin, s.97-98.]

(**) Bu konuda E. Sifil şu tespiti yapmış: “Geçmiş alimlerin birer emanet olarak bizlere bıraktığı eserleri üzerinde kafamıza göre oynamalar yapmak kelimenin tam anlamıyla bir “hıyanet”tir ve bu hıyaneti kim ne maksatla işlemiş olursa olsun, bunu mazur görmek ve göstermek mümkün değildir…Yine benzeri bir tahrif, İmam el-Eş’ârî’nin “el-İbâne”sinde yapılmıştır. Bu eserin dört ayrı yazma nüshası karşılaştırılarak yapılan Dâru’l-Ensâra baskısında Allahü Teâlâ’nın Arş’a istivası meselesinde tenzih akidesine tam anlamıyla uygun tarzdaki bir paragraf, diğer baskılarda görülmemektedir.”

Categories: Tahrifler | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

İmam Eş’ariye isnad edilen iftiralar!

Mütezile, Mücessime ve diğer bazı taifeler, Ebu’l-Hasan el-Eş’arı’ye iftira edip kendisi onlardan uzak olan fikirleri ona isnad etmişlerdir. Ustaz Ebu’l-Kasım el-Kuseyri<< sıkâyetu Ehli’s-Sünne Mana’Lehum mine’l-Mihne>> adli eserinde Eş’arı’yı müdafaa ederek bid’atçıların ona isnad eyledikleri şeylerden uzak tutmuştur. Bunların hepsi, Şubki’nin<<Tabakat>> adli eserinde yazılıdır. Hafız Ebu Bekir el-Beyh

aki de vezir Amidu’l-Kendiriye yazzdiği kitabında Ebu Hasan el-Eş’arı’yı müdafaa etmiş ve bu müdafaası yine Şubki’nin <<Tabakat>>ında zikredilmiştir.

Eş’arı ondan beri olduğu halde onu<<Safvan b. Cehm’in arkadaşıdır>> diye iddia edenlerden birisi de İbn Hazm’dir ki, bu konuyu eseri olan << El-Milel ve’n-Nihal>> de yazmıştır. Şubki, şöyle der:

İşte bu İbn Hazm başkasına dil uzatmakta cesaretlidir. Sırf kendi zannina göre tahkik etmeden başkasından bir şeyler nakleder. Bu kitabındaki sözleriyle, İslam alimlerine hücum etmiştir.

Eseri olan<< El-Milel ve’n-Nihal>> kitabı, kitapların en kötüsüdür. Onda, Ehli sünneti tahkir ettiği, onlardan rivayetleri sabit olmayan zayıf kavilleri kendilerine isnad eylediği ve söyledikleri sözleriyle onları kötülediği için, arkadaşlarımız öna uymaktan halkı men ettiler. Kitabında ehli sünnetin şeyi olan ebu’l hasan el esarı’nın şerefini küçültmüş, bir çok yerinde de onu tekfir etmeye az kalmıştır. İtikadında, esarı bir bidatçından başka bir kimse olmayıp bir çok yerde bidatçılığı ona açıkça isnad etmsitir. Kitaplarda yaptığım sıkı araştırmalara göre, İbn Hazm, Ebu’l Hasan el-Esarıyı yeterince tanıyamamış ve itikadi hakkında sahih bir nakil kendisine ulaşmamıştır.

Ancak, esariye iftira eden birçok kimselerin sözlerini ısıtıp inanmıştır. Hatta bununla da yetinmeyip onu ayıplamıştır. Bundan ve daha başka sebeplerden dolayı Ebu’l-Velid el-Bacı ve daha başka alimler, İbn Hazm’a çatıp beldesinden çıkarılmasına sebeb olmuşlardır. Halk tarafından, yazdığı kitaplarlar yakılmış ve hakkında yapılan hadiseler meşhur olarak kitaplara geçmmıştır. Burada Şubki’nin ibaresi sona erdi.

bende şunu derim ki:

Ebu’l hasan el-Eş’arı’nın hakkında İbn Hazm ile arkadaşlarının dedikleri sözler etkisiz olup, kaya parçasını parçalamak için başını kayaya vuran kimselere benzerler. Şüphesiz, İbn Hazm, Eş’ariden başka İslam alimlerine de dil uzatmıştır.

İşte bu nedenle Endülüs’ün zahidi Ebu’l-Abbas İbnu’l-Arif<< Haccac’ın kılıcı ile İbn Hazm’in dili, bu ümmetin zararı için öz iki kardeştirler>> demiştir.

İbn Hazm mütereddit, çürük akidelinin birisidir. Mütezile’nin Allah’ın sıfatları olmadığı akidelerine muvafakat ediyor. İslam akidesi hakkında ki itikadında birçok hatalar vardır. En çirkin ve faşid inancalarından biriş<< El-Milel ve’n-Nihal>> eserindeki, Allahü Teala’nın kendine çocuk edinmesi caiz olduğu tabiridir. Ve bu görüşüne Allahü Telaanın Kurani Kerimdeki<< eğer Allah(bilfarz) bir evlat edinmek isteseydi elbet yaratacağından dilediğini seçecekti>> mealindeki ayeti getirmiştir. Şeriat’ın füruiyatındaki hatalara gelince, sayılmıyacak kadar çoktur.

Kendisine aldananlara hayret veren<<muhalla>> adli kitabı mezkur hatalarla doludur. Mağrıb alimleri, adı geçen kitabı ve diğer kitaplarını tenkid ederek arapçal olan<<Muhalla>>(Süslenen) kitabın üzerine bir nokta koyup<<boşanan<< manasına gelmiştir. Muhammed b. Zerkünel Ensari el-İşbili’nin <<El-Muhalla firreddi ale’l-Muhalla)) diye bir reddiye yazmış olması, eserin hatalı olduğuna dair bir şahittir. Ebu’l-Velid el-Bacı’nın de, onu delillerle susturması, özellikle Mağrıp uleması ve genel olarak da doğu uleması nezdinde itibarını düşürdü.

[Ebu Hamid bin Merzuk, Bera’atü’l-Eş’ariyyîn, sayfa 95-96]

Categories: Tahrifler, Vehhabilik(tarih-hadis-alimler) | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.