Posts Tagged With: ölünün kerameti

Evliyanın vefatından sonra kerameti

Ebüs-sayf’den ve Muhıbb-i taberi den ‘salihlerin kabirlerini öpmenin caiz olduğu’ naklolunmuştur. İsmail yemeni’nın şöyle dediği rivayet olunmuştur; İbn Munkedir (ziyaret sırasında), kendisine sessizlik isabet eder de yanağını Resulullahın (sallallahu aleyhi vesellem) kabri üzerine kordu. Bunun üzerine kendisine darılanlar olmuştu. O, dediki: Resulullah Efendimizin kabri ile Allahtan şifa dileğinde bulunuyorum.

Abdulğani Nablusi’ye ait ‘’cem’ul-esrar fi men’il-eşrar anit-ta’ni fis-sufiyyetil ahyar’’ isimli kitapta 4 mezhebin meşhur alimşerinden birçok fetva nakledilmiştir. İşte bunlardan birinin açıklaması: Ben şafii mezhebınden şeyh imam allame muhammed Şuberi el-Mısrı’ye ref ettiğim fetvada görmüştüm. Deniliyorki; evliyanın kerameti vefatından sonra da sabit midir? Onların tasarrufu ölüm ile kesilip sona erer mi? Yoksa devam edermi? Velilerın tabutlarını ve eşiklerini öpmek caizmidir değilmidir?

Şuberii şöyle cevaplandırdı: Velilerin kerameti (vefatından sonra da) sabittir. Onların tasarrufları ölümleri ile kesilmez. Bu zatları Allah teAla ya vesile kılmak , ölümlerinden sonra peygamberler ve salih alimler ile medet dilemek caizdir. Peygamberlerin mucizesi, velilerin kerameti ölümlerinden sora kesilmez. Peygamberler kabirlerinde hayat sahibidirler. Haberlerde varid olduğu üzere namaz kılarlar ve haccederler. Onların medet etmesi kendileri için bir mucizedir. Evliya olursa imdada koşması kendisinin kerametidir.

Remli (r.a): bu şeyler yani müşahede olunan kerametler, inkarı kabil olmayan şeylerdir. Bizim inancımız odur ki onların kerametleri hayatında sabit olup ölümlerinden sonra da kesilmez demiştir.

(kaynak; Yusuf Nebhani – Şehavidül Hak sh.115-116. Fazilet neşriyat yayınevi)

Categories: Ölünün tasarrufu | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , ,

Ölünün kerameti!!


Ölünün kerameti hakkında İbn teymiyye(resimdeki kitab ibn teymiyyenin sıratı müstakim kitabınn yedinci bölümünden alıntıdır)..İbn teymiyyenin bu söylediğini talebesi İbn Kayyimle ve Alusinin tefsirinden destekliyelim inşallah

İbnu’l-Kayyimer-Rûh isimli kitâbında[1] şöyle diyor:
Bedenin esîrliğinden, bağlarından ve engellerinden kurtulan rûhun, zelîl bedenin bağlarında ve engellerinde hapsolunan rûhta olmayan, tasarruf güç, nüfuz, himmet, hızla Mevlâ’ya yükselmesi ve Allah’la alâkası vardır. Bedeninde mahbûs iken (rü’yâdayken) bu olursa, ya ondan sıyrılıp ayrılınca, güçleri kendinde bir araya toplanınca ve de (bedene girmeden evvel rûhlar âlemindeki) ilk vaziyetinde de yüce, pak, büyük ve yüksek himmet sâhibi olunca nasıl olur? İşte bu rûhların bedenden ayrılınca başka bir hâli başka bir işi vardır.
Rûhların, bedenlerindeyken ben-zerlerine güç yetiremeyecekleri şeyleri ölümlerinden sonra yaptıklarına dâir insanoğlunun çeşitli sınıflarında görülen rü’yâlar tevatür ede gelmiştir. Bir, iki, az bir sayı ve benzeri ile çok sayıda askerleri bozguna uğratmak gibi… Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem, Ebûbekir ve Ömer radı-yellahu anhumâ, nice kez rü’yâda görülmüştür ki, rûhları küfr ve zulüm ordularını hezîmete uğratmışlardır. Bir de bakılmıştır ki, küfür orduları -sayılarının çokluğuna ve mü’minlerin zayıflığına ve azlığına rağmen- mağlup olmuşlar ve kırılmışlardır.
[İbnü’l-Kayyim, Er-Rûh: 237]

——

Müfessir Âlûsî, Rûhu’l-Meânî’sinde,[2] işleri düzenleyip yönetenler hakkı için âyetinin tefsirinde, O’na göre bazı yanlış anlamalara cevap verdikten sonra şöyle diyor:
“Evet, Allah celle celâlühû bazen dostlarından dilediklerine, ölmeden evvel olduğu gibi, öldükten sonra da dilediği kerâmeti verir ve Hakk Sübhanehû ve Teâlâ, hastayı iyileştirir, boğulmakta olanı kurtarır, düşmana karşı yardım eder, yağmur yağdırır ve bunu kerâmet olarak verebilir.
Bazen de, o kişiye benzeyen bir sûret ortaya çıkarır ve o sûret, o kişinin hürmetine, günah olmayan şeylerden (Allah Celle Celâlühû) istenileni, isteyenin istediğini yerine getirmek için yapar…”

[Âlûsî, Rûhu’l-Meânî:30: 25]

Categories: Ölünün tasarrufu, Kabir ve ruh | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Ben öldüğümde ise, vefâtım sizin için hayırlı olur hadisi hakkinda!

Bunun da sâbit olduğunu birçok hadîs-i şerîften anlamaktayız. Bunun en açık delili, Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem’ın şu sözüdür:
عن بكر بن عبد الله رضى الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:
حياتي خير لكم تحدثون ويحدث لكم، فإذا أنا مت كانت وفاتي خيرا لكم، تعرض على أعمالكم فإذا رأيت خيرا حمدت الله وإن رأيت شرا استغفرت الله لكم.
Bekr b. Abdullah radıyallahu anh’dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Benim hayatım, sizin için hayırlıdır, (benim sağlığımda bir takım işler) yaparsınız, size (onlarla ilgili hükümler) bildirilir. Ben öldüğümde ise, vefâtım sizin için hayırlı olur, çünkü amelleriniz bana (kabrimde) arz edilir, hayır görürsem, Allâh’a hamdederim, şer görürsem, Allâh’tan sizin için af dilerim”
Bu hadîs-i şerîfi, Bezzâr gibi bir hadîs hâfızı, Müsned’inde zikretmiştir. Hâfız Irâkî’nin oğlu “Bu hadîsin isnâdı çok iyidir” demiştir.
Heysemî, “Bu hadîsi Bezzâr rivâyet etti, ricâl-i sahihte geçen zevâttır” demiştir.
İmam Süyûtî, “Bu hadîs sahihtir” demiştir. Kastalânî, “Buhârî Şerhi”nde sahih, Alî el-Kârî “Şifâ Şerhi”nde sahih, Zerkanî de, “Mevâhib Şerhi”nde bu hadîs-i şerîfin sahih olduğunu söylemişlerdir.

Zira birçok sağlam hadis-i şerifte varid olduğu üzere, peygamberler kabirlerinde diridirler, namaz kılarlar, hacca giderler, dolayısıyla onların yardımları mucizelerinden sayılır. Şehitler de diridirler, gündüz gözüyle aşikare kafirlerle harbettikleri açıkça görülmüştür. Velilerin yardımı ise onların kerametleridir.”

[Fetave’r-Remli fi Hamişi’l- Fetave’l-Kübra, İbn Hacer el-Heysemî, IV, 382; el-Fetave’l-Hayriyye fi hamişi’l- Ukudi’d-Dürriyye fi Tenkihi’l-Hamidiyye, II, 279-280; Tehanevî, Ahkamü’l-Kur’an, III, 67; Nebhanî, Şevahidü’l-Hak, s. 141.
Bunun da sâbit olduğunu birçok hadîs-i şerîften anlamaktayız. Bunun en açık delili, Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem’ın şu sözüdür:
عن بكر بن عبد الله رضى الله عنه قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:
حياتي خير لكم تحدثون ويحدث لكم، فإذا أنا مت كانت وفاتي خيرا لكم، تعرض على أعمالكم فإذا رأيت خيرا حمدت الله وإن رأيت شرا استغفرت الله لكم.
Bekr b. Abdullah radıyallahu anh’dan rivâyet edilen bir hadis-i şerifte, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Benim hayatım, sizin için hayırlıdır, (benim sağlığımda bir takım işler) yaparsınız, size (onlarla ilgili hükümler) bildirilir. Ben öldüğümde ise, vefâtım sizin için hayırlı olur, çünkü amelleriniz bana (kabrimde) arz edilir, hayır görürsem, Allâh’a hamdederim, şer görürsem, Allâh’tan sizin için af dilerim”
Bu hadîs-i şerîfi, Bezzâr gibi bir hadîs hâfızı, Müsned’inde zikretmiştir. Hâfız Irâkî’nin oğlu “Bu hadîsin isnâdı çok iyidir” demiştir.
Heysemî, “Bu hadîsi Bezzâr rivâyet etti, ricâl-i sahihte geçen zevâttır” demiştir.
İmam Süyûtî, “Bu hadîs sahihtir” demiştir. Kastalânî, “Buhârî Şerhi”nde sahih, Alî el-Kârî “Şifâ Şerhi”nde sahih, Zerkanî de, “Mevâhib Şerhi”nde bu hadîs-i şerîfin sahih olduğunu söylemişlerdir.

Zira birçok sağlam hadis-i şerifte varid olduğu üzere, peygamberler kabirlerinde diridirler, namaz kılarlar, hacca giderler, dolayısıyla onların yardımları mucizelerinden sayılır. Şehitler de diridirler, gündüz gözüyle aşikare kafirlerle harbettikleri açıkça görülmüştür. Velilerin yardımı ise onların kerametleridir.”

[Fetave’r-Remli fi Hamişi’l- Fetave’l-Kübra, İbn Hacer el-Heysemî, IV, 382; el-Fetave’l-Hayriyye fi hamişi’l- Ukudi’d-Dürriyye fi Tenkihi’l-Hamidiyye, II, 279-280; Tehanevî, Ahkamü’l-Kur’an, III, 67; Nebhanî, Şevahidü’l-Hak, s. 141.

Categories: Ölünün tasarrufu, Ölüye amellerin hediye ve arz edilmesi, Kabir ve ruh | Etiketler: , , , , , , , ,

YIKILMIYAN kabir!!!

Sancılı Baba

Vehhabiler bunu açıklasın bakalım!!

Aksarayda yeni yol yapımı sebebiyle yolun geçeceği yerlerdeki inşâların yıkımı sürecinde projenin içerdiği bu kabri şerifi yıkma vakti geldiğinde şu olaya şahid olurlar; Yıkım sırası bu kabri şerife gelir ve yıkmak için vinçler işe başlarlar, ama her defasında vincin dişleri kırılırr. Ne yaptılarsa kabri yıkamazlar ve sonunda pişmanlıkla pes edip, kabri şerifin etrafını çevirir ve yolu oyle yaparlar, böylece arabaların kabrin etrafindan geçmesini sağlarlar.

Bu olaya dayım ve bir çok insan gözleriyle şahit olmuştur!! ve bu fotoğrafi temmuz 2011 civarında çektim Allahin izni ile!

Categories: Ölünün tasarrufu, Kabir ve ruh | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , ,

Ibn Teymiyye: Ölünün kerameti!

EVET KARDEŞLERİM MUHAMMED BİN ABDULVEHHAB VE ONLAR GİBİ BU ŞENİ3 (BERBAT, ZELİL) OLAN AKAİDİ SAVUNANLAR TEVESSÜL VE KABİR EHLİNDEN BİR ŞEY İSTEMEYE ŞİRK DİYORLAR !
PEKİ, BUNLARIN ŞEYHULİSLAM DİYE VASIFLADIKLARI ŞAHSİYYET BU KONU HAKKINDA NE DİYOR ?

ما يروى من أن قوما سمعوا رد السلام من قبر النبي صلى الله عليه وسلم ، أو قبور غيره من الصالحين . وأن سعيد بن المسيب كان يسمع الأذان من القبر ليالي الحرة . ونحو ذلك . فهذا كله حق ليس مما نحن فيه ، والأمر أجل من ذلك وأعظم .
وكذلك أيضا ما يروى : ” أن رجلا جاء إلى قبر النبي صلى الله عليه وسلم ، فشكا إليه الجدب عام الرمادة فرآه وهو يأمره أن يأتي عمر ، فيأمره أن يخرج يستسقي بالناس ” فإن هذا ليس من هذا الباب . ومثل هذا يقع كثيرا لمن هو دون النبي صلى الله عليه وسلم ، وأعرف من هذا وقائع .
وكذلك سؤال بعضهم للنبي صلى الله عليه وسلم ، أو لغيره من أمته حاجة فتقضى له ، فإن هذا قد وقع كثيرا ، وليس هو مما نحن فيه .
وعليك أن تعلم : أن إجابة النبي صلى الله عليه وسلم أو غيره لهؤلاء السائلين ، ليس مما يدل على استحباب السؤال ، فإنه هو ” القائل صلى الله عليه وسلم : أحمد (3/16). إن أحدهم ليسألني المسألة فأعطيه إياها ، فيخرج بها يتأبطها نارا ” ،
(2/254. Şamile)

BAZI KİŞİLERİN peygamber efendimizin sav kabr i şerifinden ve ya O’nun sav ümmetinden Salih kişilerin kabirlerine verdikleri SELAMI aldığını duyması. Ve Said bin el Museyyeb’in de ezanı bazı gecelerde KABR İ ŞERİFTEN duyması. Ve bunlar gibi birçok hadiseler, bunların hepsi haktır ve bizim şirk dediğimiz konuya girmez. Bu kabirleri bayram alanına çevirmek ve şenlikler yapmak konusuna girmez,

Ve aynı şekilde birisi EFENDİMİZİN sav kabr-i şerifine gelip kuraklıktan şikayet edince EFENDİMİZ sav o adama HZ ÖMER’e ra gitmesini ve ona çıkıp yağmur duası yapmasını emreder. Bütün bunlar haktır, bunlar şirke girmez kabirleri bayram ve şenlik alanına çevirme konusuna girmez. Ve bu tür olaylar o kadar çoktur ki değil Peygamber bilakis Peygamberlerden daha düşük makamlı olanlardan da çokça vaki olmuştur. Ben bile bunların vaki olduğuna şahitlik etmişim.

Aynı şekilde bazıları Peygamberden sav ve ya onun sav ümmetinden olan herhangi bir kişiden dilediği ve dileklerinin onların bu dileklerini yerine getirdikleri olmuştur. Bu tür olaylar çok vaki olmuştur. Bunlar bizim şirk dediğimiz konulara girmez.
• Ve aynı şekilde Bazı kimselerin, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem veya ümmetine mensup salih bir şahsiyet aracılığı ile Allah’tan bir şey dilemeleri ve bu dileklerinin Allah tarafından, Peygamberinin veya o kulunun elinden yerine getirilmesidir. Bu da çok görülen bir olaydır.

Böyle bir dileğin yerine gelmesi yanı başında duâ edilen mezarda yatan ölünün kerâmeti olarak sayılabilir.

Ve senin bilmen gereken şudur: Peygamberin sav ve ya Salih kişilerin isteyenlerin hacetini (sıkıntısını) gidermek; istemenin mustehablığına delalet etmez. Çünkü bunu (benden isteyin veririm) söyleyen RESULULLAHTIR sav, bunun İMAM I AHMED rivayet etmiştir. (16/3) onlardan biri benden bir şey ister ve ben de onlara veririm, onunla yola çıkar ve istekleri onu ateşe götürür dereceye ulaştırır. (yani verenin artık ALLAH U TEALANIN verdiğini unutması ile, konunun dışına çıkarsa onu ateşe götürür)


[İbnTeymiyye, İktizâu’s-Sırâti’l Müstekîm, s: 373-374, Dârul Marife, Beyrut, tsz. Sırat-ı Müstakim İbn Teymiyye Kabir Ziyaretleri Bölümü Tercüme Pınar Yay. s. 494 baskı 2004 ]

Categories: Ölünün tasarrufu, Istigase, Kabir ve ruh | Etiketler: , , , , , , , , ,

WordPress.com'da Blog Oluşturun.