Posts Tagged With: muhammed mustafa

Sünnetin önemi

Enes b. Malik anlatır: “Biz yaklaşık altmış kişi idik, Peygamberin yanında otururduk, o bize hadis anlatırdı. Kendi özel ihtiyacı için gittiğinde biz o hadisi aramızda müzakere ederdik, kalkana kadar o hadis kalbirnize yerleşirdi.
[el-Lüma, s. 142]

İbn-i Mes’ud der ki: “Hadisi müzakere edin! Zira hadisin dirilişi (zihinlerde kalıcılığı) onu müzakere etmekten geçer.”
[Dârîmi]

Hz. Ali şöyle der: “Hadisi müzakere edin! Şayet müzakere etmezseniz hadis uçup gider.”[el-Müstedrek]

Sahabiler işte bu şekilde hadislerin yılmaz bekçileri oldular.

Tabiin de hadislere bir o kadar ihtimam göstermiştir.
Bakın Ata ne der:
“Biz Cabir b. Abdullah’ın yanında iken bize hadis söylerdi. Biz oradan kalkarken o hadisi müzakere ederdik. Ebu Zubeyr hepimizden çabuk ezberlerdi.”[Dârîmi]

Tabiinden Ebu-I Aliye şöyle der:
“Peygamberin bir hadisini duysan hemen ezberle!”[Dârîmi]

İbrahim b. Alkame de şöyle der:
“Hadisleri müzakere edin! Çünkü müzakere onun hayatıdır.”
[Dârîmi]

Bu değerli Sahabe ve Tabiin nesli hadisleri sadece müzakere etmekle kalmadılar, aynı zamanda hadis öğrenmek için nice uzun mesafeler katettiler. Örneğin Cabir b. Abdullah (radıyallahu anh)’ın, Abdullah b. Uneys (radıyallahu anh)’den başka hiç kimsenin hıfz etmemiş olduğu bir hadisi öğrenmek için bir aylık yol kat edip Şam’a gittiği, Ebu Eyyub ei-Ensari’nin de Medine’den Mısır’a, Ukbe b. Amır’in yanına giderek hadis dinlediği sonra da hiç beklemeksizin hemen bineğine binip tekrar Medine’ye döndüğü malumdur.
[Rıhle s. 18.]

Tabiin’den Said b. Museyyeb şöyle der: “Ben bir hadisi öğrenmek için gece gündüz nice yollar katettim.”
[el-Cami’ l/94]

kaynak: Peygambersiz bir din?, Alâeddin Palevî, s. 14

Categories: Dinimizin kaynakları | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Peygamber efendimiz(sav) hakkinda bir şiir(sıgınılan bır korunak!)

Hassan bin Sabit -radıyallâhu anh-, Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-’e hitaben bir şiir yazmış ve onu sığınılan bir korunak ve dayanak olarak tavsif etmiştir:

Ey kendisine güvenenlerin dayanağı ve sığınanların korunağı
Ey hayrı arayanların sığındığı ve yardım isteyenlerin yardımcısı
Ey Allah’ın yaratmak için özel seçtiği
Ve tertemiz bir ahlak ile süslediği.
Sen peygambersin; âdemoğlunun en hayırlısı
Ey içi hazine dolu deniz gibi cömert olan
Mikail de Cebrail’de senin yanına gelirler
Aziz ve kahhar olan Allah katında yardım etmen için.

[“İstiab” 1/264]

Categories: ahlak,edep ve benzeri konular, Edep Yâ Hû, Tevessül-Teberruk-Istiğase-Himmet | Etiketler: , , , , , , ,

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.