Posts Tagged With: hakk

Türbe yapmaya karşı çıkanların delilleri!

Kardeşlerim bu kısımda türbeler hakkında paylaşımlar yapacağız inşallah. Bu ilk paylaşımda türbe yapmaya karşı çıkanların bir kaç delili ni verip, sonraki paylaşımlarda cevaplarını verecez inşallah..Bu konudaki paylasimlar tahiminimce 30-50 arasi kadar olabilir. Sabir takip edin insallah.

 

بِسمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحيِم

 

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle (başlıyorum) Hamdlerin tamamı sâdece Allah celle celâlühû’ya âiddir. O’na hamd eder, O’ndan af diler, O’ndan hidâyet ister ve O’na şükrederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve kötü amellerimizden Allah’a sığınırız. Allah kimi hidâyete erdirirse artık onu saptıracak hiçbir kimse yoktur; kimi de saptırırsa ona hidâyet edecek hiçbir kimse yoktur.

Şâhidlik ederim ki, Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur; O tektir ve hiçbir ortağı yoktur. Yine şâhidlik ederim ki, efendimiz Muhammed sallellâhu aleyhi ve sellem O’nun kulu ve resûlüdür. Allah celle celâlühû O’nu, -kâfirlerin hoşuna gitmese de- hidâyet ve hakk dîn

ile o dîni bütün dînlere gâlib etmek içün göndermiştir. O’na, âline ve ashâbına -zikredenler O’nu andıkça ve gâfiller onu anmaktan gâfil kaldıkça- salât ve selâm olsun.

 

Bundan sonra…

Sen, kabirler üzerine bina yapmanın hükmünü, doğuda ve batıda ilk

dönem ve son dönem âlimlerin amel ettiği gibi câiz mi, yâhud da boynuza mensûb olanların[2] ve bu memleketin ahâlisinden onların görüşünü doğru bulan, onların mezhebini güzel gören, bu kimselerin gerçek hâllerini bilememiş ve aralarında yanlış anlama

yaygınlık kazanmış; bu yüzden, aşağıda zikredeceğimiz çeşitli hadîsleri delîl göstererek evliyâ ve sâlih kulların kabirleri üzerine yapılan kubbeleri yıkmaya da’vet eden kimsenin iddiâ ettiği gibi yasak mı, olduğunu soruyorsun…

 

Bunların dayandıkları hadîsler şunlardır:

 

Buhârî ve İbnu Mâce dışındaki (Kütüb-i Sitte) cemâat (i, Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî ve Nesâî) Ebu’l-Heyyâc el-Esedî’den rivâyet ettiler: Hz. Ali radıyellâhu anhu bana şöyle dedi:

‘Seni, Resûlüllah sallellâhu aleyhi ve sellem’in beni gönderdiği maksadla gönderiyorum; yıkmadığın timsal ve düzlemediğin yüksek kabir bırakma.’3

Ebû Dâvûd ve Tirmizî, Câbir İbnu Abdillah radıyellâhu anhu’dan rivâyet ettiler: ‘Nebî sallellâhu aleyhi ve sellem kabirlerin kireçle boyanmasını, üzerine yazı yazılmasını, bina yapılmasını ve kabirlerin üzerlerine basılmasını yasakladı.’4

Müslim, Ahmed ve Nesâî de bu hadisin benzerini rivâyet etmişlerdir.5

Ebû Dâvûd, Kasım’dan rivâyet etmiştir: Hz. ‘Âişe radıyellâhu anhâ’nın yanına girdim ve dedim ki: Anacığım! Allah içün bana Nebî sallellâhu aleyhi ve sellem ve iki arkadaşının kabr(ler)ini aç göster. O da bana, ne çok yüksek, ne de yere yapışık olan, kırmızı düz ve boş bir arazide küçük taşlarla kaplı üç tane kabir açtı (gösterdi.)6

Ebû Dâvud el-Merâsîl’de Sâlih İbnu Ebî Sâlih’in şöyle söylediğini rivâyet etmiştir: ‘Nebî sallellâhu aleyhi ve sellem’in kabrini bir karış veya bir karışa yakın bir yükseklikte gördüm.’7

El-Âcurrî, Nebî sallellâhu aleyhi ve sellem’in kabrini anlatırken Ğuneym İbnu Bestâm’ın şöyle dediğini rivâyet etmiştir: ‘Ömer İbnu Abdülaziz zamanında Nebî sallellâhu aleyhi ve sellem’in kabrini gördüm; onu dört parmak kadar yükseklikte görmüşdüm.’

 

Bu hadîslerin aklını karıştırdığını, eski ve yeni zamanda, yeryüzünün doğusunda ve batısında kabirlerin üzerine mescidler, kubbeler ve avluları inşâ etmekte görüş birliğine varmış olan ve hatâ üzerinde ittifak etmekten ma’sûm olan Ümmetin, üzerinde söz birliği ettiği görüşle, bu hadîslerin arasını bulmak ve onları uzlaştırmanın şeklini bilemediğini söyledin. Senin bu husûstaki kafa karışıklığını gidermek içün, bu görüşle yukarıda zikredilen hadîsler arasındaki barıştırma ve uzlaştırma yönünü açıklamak, mes’eleyle alâkalı doğru görüşü ortaya koymak istedim. Bu husûsta tercîh edilen görüşün delîllerinden, doğrunun yönünü açıklayacak ve ondan her türlü şek ve şübheyi giderecek olanlarını sana anlatacağız. Bu mes’eledeki suâline, güç ve kudretimiz ve Allah teâlâ’nın bize şu

mes’ele hakkındaki gösterdiği doğru yön kadarıyla cevâb verdik ve onu sana ‘İhyâu’l-Makbûr min Edilleti Cevâzi’l-Binâi ale’l-Kubûr’8 ismini verdiğimiz bu kitâbcıkta resmettik/yazdık. Yüce Allah’tan, insâfla süslenmiş, taassub ve haksızlık rezilliğinden kurtulmuş kimseleri bu eserden faydalandırmasını dileriz. Çünki şübhesiz ki O, kerîmdir, vehhâbdır.

 

[2]Nebî sallellâhu aleyhi ve sellem Yemen ve Şam’a duâ ettiği zaman, Necid içün duâdan kaçınmış ve şöyle buyurmuştur: ‘Ey Allah’ım! Bizim içün Yemen’imizde bereketler ver. Ey Allah’ım bizim içün Şam’ımızda bereketler ver’ Bunun üzerine (Ashâb) Ya Resûlellah! Necid’imiz hakkında da (aynı duâyı yap) dediler.

O, duâyı Yemen ve Şam içün tekrâr yaptı, onlar da sözlerini tekrâr söylediler. Bunun üzerine ikinci yâhud üçüncü defa Necid’e neden

duâ etmediğinin sebebini açıklayarak şöyle buyurdu: ‘Oradadır sarsıntılar ve fitneler. Orada doğacaktır şeytânın boynuzu’ [Ahmed

(2/118), Buhârî (990), Tirmizî (3953), İbnu Hibbân (7301)]

İşte ‘Karniyyûn’/boynuza mensûb olan kimseler, bu hadîsde geleceği haber verilen şeytanın boynuzu Muhammed İbnu Abdi’l-

Vehhâb’ın izlerindenden gidenlerdir

[3]Ahmed (1/96), Müslim (969), Ebû Dâvud (3218), Tirmizî (1049).Nesâi (2031), Hâkim (1/524)

[4]Tirmizî (1052) Ebû Dâvud (3225 benzeri)

[5]Müslim (970/94), Nesâî (2027,2028)

[6]Ebû Dâvud (3220) Aynî, şöyle dedi: Hadîsi aynı zamanda Hâkim el-Müstedrek’de rivâyet etmiş ve isnâdının sahîh olduğunu söylemiştir. (Şerhu Süneni Ebî Dâvûd: 6/177)

[7]Ebû Dâvud, el-Merâsîl (421), Müessesetü’r-Risâle,1408

[8]Kabirlerin üzerine cami yapmanın câiz olduğuna dair olan gömülmüş delîllerin canlandırması

 

KAYNAK: Abmed Sıddîk el-Ğumârî, İhyâu’l-Makbûr min Edilleti Cevâzi’l- Binâi ale’l-Kubûr.

Categories: Türbe yapmak | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

MUHAMMED BİN ABDÜLVEHHAB:”SUFİLER İBADETE İTİNA İLE YAKLAŞİYORLAR”…!

Vehhabilerin Şeyhul İslam lakabiyla zikr etdikleri Muhammed bin AbdülVehhab İslamı iki kisimdan oluşmuş sayıyor, fikıh ve tasavvuf:

اعلمْ – أرْشدَك الله – أنَّ اللهَ سبحانه وتعالى بعَث محمداً – صلى الله عليه وسلم – بالهدى الذي هو العلمُ النافعُ ، ودينِ الحقِّ الذي هو العملُ الصالحُ ، إذا كان مَن ينتسِب

 إلى الدينِ : منهم مَن يتعانى بالعلمِ والفقهِ ويقول به كالفقهاءِ ، ومِنهم مَن يتعانى العبادةَ وطَلَبَ الآخرةَ كالصوفيةِ ، فبعَث الله نبيَّه بهذا الدينِ الجامعِ للنوعَيْن

“Bil ki – Allah seni doğruya yöneltsin – Allah – Subhanehu ve Teala – Muhammedi – sallallahu aleyhi ve sellem – faydalı ilim olan hidayet ve salih amel olan hakk dinle göndermişdir.
Din muntasıblarindan fakihler gibi ilim ve fıkıhla meşgul olurlar ve Sufiler gibi ibadete itinayla yaklaşan ve Ahireti taleb edenlerde var.
Yüce Allahda kendi Nebisini bu iki türü (fıkhı ve tasavvufu) oluşturan bir dinle göndermişdir.”

Kaynak: Muhammed bin AbdülVehhab: Fetava ve Mesail: sayfa 31

Categories: Vehhabilik(tarih-hadis-alimler) | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

WordPress.com'da Blog Oluşturun.