Şefaat’ın anlamı!

Kur’an’ı Kerim’de değişik surelerde kullanılan şefaat sözcüğü fiil, mastar ve
sıfat fiil olarak tam otuz bir kez geçmiştir.[1]
1. Şef’ ( شفع ) kökünden türemiş olan şefaat sözcüğü fiil ( [2] (شَفَعَ – شفاعة ve isim hâlinde kullanılmaktadır. İsim-mastar olarak ( الشفاعة-الشفعة-الشفع ) şeklinde geçmektedir.
a. Şef’ ( الشفع ) mastarı sözlüklerde “tek” sözcüğünün karşıtı olan “çift”[3] anlamına gelmektedir. Çoğulu ( فاعش)dır.[4]
Bir şeyi kendi misline-benzerine ekleyip katmak[5] sayısal yönden tek olan bir
şeyi (vetr) çift (iki) yapma[6] anlamında kullanılan bu sözcük Kur’an’da :
[والشفع والوتر) [7] “Çifte ve teke andolsun” şeklinde geçmektedir.[8] Rağıb’a göre (vetr) sözcüğü her bakkımdan Allah’ın “tekliği”, şef’ ( الشفع ) ise terkipleri ve bileşimleri yönünden yaratılmışlar (mahlûkat)[9] anlamındadır.[10]
Bir Vetr, Âdem, şef’ ise İbn Abbas’a göre eşinin kendisine katılmasıdır.[11] Şef’ iki şeyin birbirine yakın olmasına da delalet eder.[12]

[1]Bkz. Abdulbâkî, Muhammed Fuad, el-Mu’cemu’l-Müfehres Li-elfâzi’l-Kur’an-ı Kerîm, El-Mektebetü’lİslâmiyye,
İstanbul-1982, s.384.
[2]İbnu’l Esîr, en-Nihaye Fî Garîbi’l-Hadîs ve’l-Eser, “ŞFA” md., Tah. Tahir Ahmed ez-Zâvâ Muhammed
Mahmud et-Tanâhî, Mektebetu’l-İlmiyye, Beyrut, 1399/1979 (Çevrim içi) http://www.islammessage.com/.
booksww/book.
[3]الشفع خلاف الوتر) şeklinde geçen sözcük konusunda daha geniş bilgi için bkz. Ez-Zencanî, Tehzibu’s-Sı-hhah, Mısır, Dâru’l-Mearif, c.2, s. الشفع) . 496 ) md.; İbn Faris, Mu’cemu’l-Mekayisi’l-Luğa, Kahire-1368, c.3,s.201; İbn Manzur, Lisanu’l-Arab, Beyrut-1956, c.8, s.183-85; ez-Zebidi, Tacu’l-Arûs, c.11, s.246-251.
[4] ez-Zebidi, Tacu’l-Arûs, c.11, s.249.
[5] Halil b. Ahmed, Kitabu’l-Ayn, “ŞFA” md., Mevqiu’l- Warrak; (Çevrim içi)http://alwarraq.com/; İbn Manzûr, age. c.8, s.183; el-Cevheri, es-Sıhah, c.3, s.1238; Rağıb, Müfredât, s.457.
[6] Bkz. H. Bin Ahmed, age. “ŞFA” md.
[7] Fecr 89/3.
[8] Atâ’ya göre ayette geçen Vetr Allah; şef’ ise halk, yaratıklar anlamında yorumlanmıştır. Bkz. İbn Manzzûr,Lisanu’l-Arab, c.8, s.183.
[9] Burada “şef’” kelimesinden kastedilenin “mahlûkat” olduğu şeklindeki yorum ile ilgili olarak gösterrilen Zâriyat 51/49’da geçen zevceyn kelimesi hakkında İbn Abbas ve çok sayıda Tabiîn’in söyledikleri (küfr/iman, mutluluk/mutsuzluk, hidâyet/dâlalet, karanlık/aydınlık, gece/gündüz, sıcak/soğuk, insan/cin)gibi birbirine karşıt varlıkları ifade etmektedir.
[10] Rağıb, Müfredât, s.457.
[11] Ez-Zebidi, Tacu’l-Arûs, c.11, s.246.
[12]İbn Faris, Mu’cemu’l-Mekayisi’l-Luğa, c.3, s.201.
————-

( الشفاعة ) sözcüğü, bir kimsenin başkasının istek ve talebine yardımcı olup katk
kıda bulunmak üzere onun yanında yer alması[1] anlamında kullanılmıştır. Yani birisinin kendi makam ve aracılığını kullanarak bir başkasına katılmak ve onu desteklemek anlammını taşıyor.
Şefaat sözcüğü ile ilgili açıklamalardan biri de şöyle:
Şefaat, şefaatçi ( الشفيع )nin başkasının dile getirdiği bir ihtiyacı, bir dileği hükümddarla, melik ile konuşmasıdır.[2]
Bu takdirde şefaat birisinden başkasının kendisine bir konuda araya girip yardım
etmesini talep etmekten[3] ibarettir. Çoğu kez şefaat mevki, konum, mertebe ve saygınlık yönünden üst düzeyde olan bir kimsenin daha alt düzeyde olan bir kimseye katılması, ona yardım ve aracılık etmesi anlamında kullanılmaktadır.[4]
Diğer bir anlatıma göre de şefaat, “borçlunun lehine tavassufta bulunma” anlammında kullanılmıştır.[5]
Bazılarına göre de şefaat, suç ve günahların bağışlanıp affedilmesi anlamında
algılanmıştır.[6]

[1] Rağıb, Müfredât, s.457.
[2] İbn Manzûr, age. c.8, s.184
[3] İbn Side, el-Muhassas, ( (الطلب لغيرك شفع له اليه
[4] Rağıb, age. s.458.
[5] MEBİA, İst-1970, 1. bs. c.XI, s.382.
[6] Bkz. Ez-Zebidi, Tacu’l-Arûs, c.11, s.250.
————————
فَعَ لي يشفع- شفاعة وتَشَفّعَ) * ) = Talep etmek, istemek anlamında.
Şefea ileyh ( شَفَعَ ا ليه )= Birinden bir şey istemek demektir.[7]
* Şefea li-Fülân ( شَفَع فَلان لفلان ) = Birisinin bir dilek, istek ve yardım edilmesi
talebi ile ricacı olarak birisine gelmesini[8] ifade eder.

[7] İbn Manzûr, age. c.8, s.184.
[8] İbn Faris, Mu’cemu’l-Mekayisi’l-Luğa, c.3, s.201.

———————–

شَفَعتُ الشيء شَفَعا) * )= Bir şeyi diğerine katmak, toplayıp bir araya getirmek.
شَفَعتُ الركعة = Bir rekâti çift kılmak.
شَفَعتُ في الامر شَفَعا وشفاعة) )= Bir konuda aracılık ve tasarruf hakkı istemek, demektir.[9]
شَفَع له عند اخر) * )= Günahlarının görmezden gelinmesini, bağışlanmasını istemek;
bu durumda sanki o kendisini yardımcı olmak üzere ona katmakta, onu desteklemektedir.[10]
* Bakara 2/255’te geçen şefaat sözcüğünün burada dua anlamında kullanıldığı
ifade edilmiştir.[11]

[9]el-Feyyumî, Ahmed b. Muhammed b. Ali el-Mukrî (ö. h. 770), el-Misbâhu’l-Munir, Kum-1414, c.1,s.317.
[10] Mu’cemu Elfazi’l-Kur’ani’l-Kerim, c.II, s.20; (Mecmau’l-Luğati’l-Arabiyye-Komite) 2. bs. Çabhane-I Arman, t.y.
[11] Bu hususta bkz. El-Ezheri, Tehzibu’l-Luğa, c.1, s.437; İbn Manzûr, Lisan, c.8, s.184; Ez-Zebidi, Tacu’l-Arûs, c.11, s.250.

————————

Şefî, şâfi’ ( ( الشفيع- الشافعBaşkası adına bir şey talep eden, isteyen[12]
Şâfî’ ( الشافع ) şefaat sahibidir, çoğulu ( .(شُفعاء
O başkasının şefaat talebine katılıp aracılık eden, onun adına, onu destekleyen
kimse anlamında[13]
Ebu’l-Bekâ, arkadaşı, dostu için şefaat talep eden ve bu konuda kendisine şefaat
etme izni verilen kimseye ( الشافع ) ve ( المُشَفع ) adı verildiğini söylemiştir.[14]
Şâfî’ yardım eden, yardımcı anlamına da gelir.[15]

[12] Es-Sahib b. Abbad, el-Muhit fi’l-Luğa, Mevkiu’l-Warak, (Çevrim içi) http://www.alwarrak.com/, “ŞFA”md.; Ayrıca bkz. İbn Manzûr, Lisanu’l Arab, c.8, s.184; Halil b. Ahmed, Kitabu’l-Ayn, (Çevrim içi)http://www.alwarrak.com/, “ŞFA” md.
[13]Ez-Zebidi, Tacu’l-Arûs, c.11, s.248.
[14] Ebu’l-Bekâ, Külliyat, s.536-537.
[15] Halil b. Ahmed, age.

Categories: Tevessül-Teberruk-Istiğase-Himmet, Şefaat

Yazı dolaşımı

Yorumlar kapatıldı.

WordPress.com'da Blog Oluşturun.