Posts Tagged With: sefaat ayetleri

Şefaat Hakkinda Yüce Ayetler(tefsirli)

-MÜDDESSIR 74/42-48
“Sizi bu cehennem ateşine sürükleyen nedir?” (42)
“Berikiler «Biz» diyecekler, «ne namaz kılanlardan idik,” (43)
“ne de yoksulları doyururduk;” (44)
“ve kendilerini günaha kaptıran (diğer) günahkarlar ile birlikte günaha dalmışttık;”(45)
“ve Hesap Günü’nü yalanlamıştık,” (46)
“(ölüm ile) her şey açık seçik ortaya çıkıncaya kadar.” (47)
“Ve böylece, onlar için şefaat edecek olanların hiç birinin (zerre kadar) faydası olmaz.” (48)

ACIKLAMA:

Şefaatçilerin, yani melekler, nebiler[1] ve sâlih kişilerin[2] şefaati onlara ulaşmaz.
Hatta bu şefaatçi sınıf, tümüyle şefaat etmiş olsalar bile yine de, bu şefaat onlara bir fayda vermez.[3]
Allah, nitelikleri sayılan bu kâfir mücrimlere şefaatin fayda vermesini haram
kılmıştır.[4] Müşrik olarak ölen kimse için kıyamet günü kesinlikle şefaat olmayacaktır.
Çünkü onlar hem inkârcı hem de günah işleyen kimselerdir[5]

[1- Mukatil b. Süleyman, Tefsiru Mücahid; Tabresi, Mecmau’l-Beyan, c.29,s.392.]
[2- İbn Abbas, Tefsiru İbn Abbas, (74/48’in yorumu)]
[3- Zemahşeri, Tefsiru’l-Keşşaf, c.VI, s.182-83; İbn Arabi, Tefsiru’l-Kur’an; Ebu’s-Suud,İrşâdu’l-Akli’s-Selim; Hemeyânü’z-Zâd; Kâsımî, Mehâssinu’t-Te’vil, c.16, s.5984-85.]
[4- Tahir b. Âşûr, et-Tahrir ve’t-Tenvir, c.29, s.324-329; Vehbe Zuhayli, et-Tefsiru’l-Munîr, c.29, s.340-348;Tûsi, Tıbyan, c.10, s.187; İbn Kesir, Tefsiru’l-Kur’ani’l-Azim, c.3, s.572.]
[5-el-Cezairi, Ebubekr, Eyseru’t-Tefâsir; M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, c.8,
s.430.]

-MERYEM 19/87

“Esirgeyen Tanrı nezdinde aht almış olanlardan başka hiçbir kimse şefaate mallik
olmayacaktır.” (87)/ Yalnız Rahmân’ın huzûrunda söz almış olanlardan başkaları şefâat edemezller.”(87)

ACIKLAMA:

Ayet büyük günah sahipleri için şefaatin olacağına delalet eder. Çünkü hemen ardından istisna cümlesi geliyyor:
“Ancak Allah’tan bir söz (ahd) almış olan müstesna…” Böylece ayet şu şekilde takddir edilir: Onlar (suçlular-mücrimler) kendilerine başkalarının şefaat etmesine müstahak olamazlar. Ancak onlar Allah’tan bir ahd almış olurlarsa bu müstesnadır, ki bu ahid de tevhid ve nübüvvettir.[1]
İbn Abbas ahd için, Allah’ın birliğine tanıklık etmek, güç ve kuvvet sahibi Alllah’a sığınmak, dönüşün ancak O’na olacağına inanmaktır.[2] İbn Cureyc, bu ayetle ilgili olarak; müminler o gün birbirlerinin şefi’leridirler, ahd ise sâlih ameldir, diyor.[3] Lakin o gün Rahman’ın huzurunda ahd almış kimseler şefaat edebilirler, yani Allah’ın kendilerine şefaat etmek için söz verdiği nebiler ve meleklerdir.[4]

[1- Râzi, et-Tefsiru’l-Kebir, c.21, s.252-3.]
[2-Taberi, age. c.16, s.128-129; Şevkâni, age. c.3, s.352-53.]
[3- Taberi, age. c.16, s.128-129; el-Vahidi Nisaburi, Tefsir, c.3, s.196.]
[Tahir b. Âşûr, et-Tahrir ve’t-Tenvir, c.16, s.166-71.]
[4-Tahir b. Âşûr, et-Tahrir ve’t-Tenvir, c.16, s.166-71.]

-TAHA 20/109

“O gün şefaat faide vermez, ancak Rahmânın izin verdiği ve sözüne razı olduğu
kimse müstesnâ” (109)

ACIKLAMA:

Rahman’ın şefaat etmesine izin verdiği ve kavlinden razı olduğu (Nebiler, velliler, sıddıklar ve mümin) kimseler[1]
O gün Rahman’ın şefaat etmek için izin verdiği ve şefaat hususunda sözünden hoşlandığı kimseden başkasının şefaati fayda vermez.[2]
Şefaat kimseye fayda vermez. Ancak Rahman’ın kendisine izin verdiği kimseye yani kendisine şefaat edilmesi için izin verdiği kimseye ve şefaat edilmesi için sözünden hoşnut olduğu kimseye (tevhid ehline) fayda verir.[3]

[1- Tûsi, Tıbyan, c.7, s.208-211; Tabresi, Mecmau’l-Beyan, c.16, s.30-31.]
[2- Kurtubi, age. c.11, s.162-165; Vehbe Zuheyli, et-Tefsiru’l-Munîr, c.16, s.282-289; el-Vahidi, Tefsir, c.3,s.222-223; Kâsımî, Mehasinu’t-Te’vîl, c.11, s.4210-4211.]
[Muhammed el-Cevzi, Za’dü’l-Mesir, c.5, s.322-323.]
[3- Muhammed el-Cevzi, Za’dü’l-Mesir, c.5, s.322-323.]

-SEBE 34/23

“O’nun katında, bizzat kendisinin izin verdiği kimseden başkasının şefaatı/kenddisinin
izin verdiği kimseden başkası için şefaat yarar sağlamaz.” (23)/

ACIKLAMA:

Sizin Allah’ın dışında yaptığınız ibadetlerin hiçbir faydası yok. Çünkü Allah kendisinden başkasına ibadet eden kimseye şefaat edilmesine izin vermeyecek.[1]
Allah’ın razı ve hoşnut olduğu melekler, nebiler, veliler (imamlar) ve müminllerin dışında (yani Allah’ın şefaat etmelerine izin verdiği kimseler dışında) Allah katında şefaatin bir yararı yoktur.[2]
Bu ayet (Sebe 34/23) istisna cümleciğine bağlı olarak iki farklı anlamda yorrumlanmıştır.
1) Kendilerine şefaat edilmeleri için Allah’ın izin verdiği kimseler dışında hiç
kimseye şefaatin bir yararı olmayacaktır.
2) Şefaat etmesi için Allah’ın kendisine izin ve yetki verdiği kimsenin şefaati dışında hiç kimsenin şefaati yararlı olmayacaktır.[3]

[1- Râzi, et-Tefsiru’l-Kebîr, cüz 25, s.254-255.]
[2- Tûsi, Tıbyan, c.8, s.390 vd.; Tabresi, Mecmau’l-Beyan, cüz 22, s.388-389; Şevkâni, Fethu’l-Kadîr, c.4,s.324-325.]
[3- Bkz. Zemahşeri, Keşşâf, cüz 5. s.66-67; Kurtubi, el-Câmi, cüz 14, s.189-190; Şevkani, Fethu’l-Kadîr,c.4. s.324-325; Ferra, Meani’l-Kur’an, c.II. s.361.

Categories: Tevessül-Teberruk-Istiğase-Himmet, Şefaat | Etiketler: , ,

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.